Truva'nın İntikamı
Fatih Sultan Mehmed ve İstanbul'un Fethi'nin Bilinmeyen Yönleri
Erhan Afyoncu
Yeditepe Yayınevi
Haziran 2009, 166 Sayfa

Fatih Sultan Mehmed hem büyük bir maraşaldi, hem teşkilatçı bir devlet başkanıydı, hem sanatı ve sanatçıyı koruyan hükümdardı, hem de felsefeye ve serbest düşünceye önem veren, huzurunda tartışmalar yaptıran büyük bir padişahtı.

Fatih, şehzadeliği döneminden itibaren eski Yunan filozoflarıyla ilgili kitapları, Herodot'u, Romalı tarihçi Titus Livius'u, Romalı tarihçi Quintus Curtius Rufus'u, Büyük İskender'in, papaların, imparatorların, Fransa krallarının ve Lombardların vekayinâmelerini okumuştu.

Rönesans dönemi hümanistleri Türkleri Truvalıların soyundan kabul edip, eserlerinde Asya'ya giden Truvalı bir grubun, yani Türklerin geri dönerek Yunanlılardan intikam aldığını anlatırlardı.

Bütün yazılanlardan haberdar olan Fatih Sultan Mehmed, 1462'de Truva harabelerindeyken başını sallayarak, "Allah, beni bu şehrin ve halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Yunanlıların biz Asyalılara karşı yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan uzun zaman geçmesine rağmen onların torunlarından aldık" demişti.

Anadolu Antik Tiyatroları
115 Antik Kent, 119 Tiyatro
Yaşar Yılmaz
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları
Mayıs 2009, 256 Sayfa

Tüm Anadolu ve Trakya gezilip, yaklaşık 41 bin km yol katedilerek hazırlanan "Anadolu Antik Tiyatroları", sayıları 150'yi aşan, ölçülebilir durumdakilerin 135'e ulaştığı Anadolu antik tiyatrolarını yerinde inceleyen bir araştırmacının özen ve sabrının ürünü.

"Türkiye sınırları içindeki tiyatroların tamamını bir araya getirmeyi hep hayal etmiştim" diyen Yaşar Yılmaz, ölçümlerini yerinde yaptığı her bir tiyatroyu incelerken, "tiyatro" olgusunun neden Mısır, Mezopotamya, Çin, Hint, Pers kültürlerinde değil de, Ege Denizi kıyılarında, üstelik Anadolu'nun "kuşluk vakti"nde ortaya çıktığını tartışıyor. 115 antik kent ile 119 tiyatronun tarihçesini o dönemin kültürel özellikleriyle birlikte aktaran çalışmada, Anadolu'nun dört bir yanına serpilmiş tiyatro yapılarının yanısıra, onlara hayat vermiş sanatçı ve yapı ustalarının da kucaklandığını görüyoruz.

Kitap boyunca bir yandan Antik Çağ ustalarının mühendislik gücüne ve çağdaşlarının tiyatro anlayışına hayran kalmaktan, bir yandan da yüz yıldır süregelen büyük kültür yağmasıyla sarsılmaktan kendimizi alamıyor ve antik tiyatroları yerinde görme isteğiyle başbaşa kalıyoruz.