Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TASKÖPRÜ SARIMSAĞI
Bilim-Fen ve Teknoloji Kulübü olarak
Tasköprü Sarımsağı ile ilgili genis çaplı bir
arastırma yaptık. Bu arastırmamızda;
Tasköprü sarımsağının diğer sarımsaklardan
farklı yönleri, Tasköprü sarımsağının sağlık
yönünden faydaları, üretim asamaları ve
pazarlama yöntemleri gibi daha birçok
yönünü arastırdık. Burada sizlere sadece
sayfalarımızın elverdiği ölçüde bir kısmını
aktaracağız.
TASKÖPRÜ SARIMSAĞINI ÜSTÜN KILAN
ÖZELLİKLER
1-Tasköprü sarımsağına kokusunu veren
kükürtlü ve eterli yağlardan olusan
Allylpropyldisülfid (C6H12S2) miktarı
ülkemizde yetisen bütün sarımsaklardan
fazladır.
2-Tasköprü sarımsağı diğer çesitlerden
baharat oranı yüksek, keskin kokulu ve
aromalıdır. Bu özellikleri nedeni ile pastırma,
sucuk, tursu, konserve, baharat v.b sanayi
kollarında en çok aranılan çesittir.
3-Tasköprü sarımsağı bilesim öğeleri, mineral
madde ve vitaminler yönünden en zengin
çesittir.
4-Kuru madde oranı % 33 - % 37’ler arasında
olduğundan fazla bir ağırlık kaybına
uğramadan ve soğuk hava deposuna gerek
kalmaksızın normal depo kosullarında yılın 10
-11 ayı muhafaza edilebilmektedir.
5-Tasköprü sarımsağı iklim kosullarına
toleranslı, kaliteli ve baslarının iri olması
nedeni ile ihracata, kuru madde oranının
yüksek olusu sebebi ile de sanayiye en
elverisli çesittir.
6-Tasköprü sarımsağı diğer sarımsak
çesitlerine nazaran daha acı ve keskin
kokuludur.
7-Kanser önleyici ve risk azaltıcı kimyasal bir
madde olan SELENYUM elementi ülkemizde
Tasköprü sarımsağı hariç, diğer bölgelerde
üretilen sarımsaklarda bulunmamaktadır.
ANAVATANI VE TARİHÇESİ
Kökeninin neresi olduğu tam olarak
bilinmemesine rağmen ilk bilgiler tas devrine
kadar dayanmaktadır. Bir kısım
arastırmacılara göre İran ve Afganistan
olduğunu belirtilirken; diğer kısmı Orta
Asya’dan Akdeniz ülkelerine kadar uzanan
oldukça genis bir alan olduğunu
belirtmektedir. Türkiye de sarımsağın
anavatanı içine girmektedir.
Çin’ de insan sağlığı açısından M.Ö. 1. ve
2. yüzyıllarda kullanılmıstır. Sarımsak, kokusu
yüzünden kullanıma geç girmis bir sebzedir.
Bu bakımdan, Avrupa ülkelerinde sarımsak
üretimi 15. ve 16. yüzyıllarda baslar.
Eski çağlardan beri ilaç ve yemeklere tat
vermek amacıyla kullanılan sarımsağa ait
veriler arkeolojik kayıtlardan elde edilen
bilgilere göre Sümerlere kadar
dayanmaktadır.
Eski Mısırlılar sarımsağı ilaç olarak
kullandıkları ve özellikle piramitlerin yapımı
sırasında isçilere ve kölelere hastalıklardan
korunmaları, sağlıklı ve diri kalmaları için bol
miktarda sarımsak yedirdikleri kayıtlarda yer
almaktadır. Sarımsağın Mısır’dan Filistin’e
oradan da Anadolu’ya geldiği ve ilk defa haçlı
seferleri sırasında Fransa’ya götürülmesiyle
tüm Avrupa’ya yayıldığı belirtilmektedir.
19. yüzyılda Louis Pasteur ilk olarak
sarımsağın tıbbi ve antibakteriyel etkisini
ortaya çıkarmıstır. I. ve II. Dünya savaslarında
bağırsak enfeksiyonlarını ve yaraların
mikroplanmamasını önlemek amacıyla
kullanıldığı bildirilmektedir.
Latince’si : Allium sativum L.
Almanca’sı : Knoblauch
İngilizce’si : Garlic
Fransızca’sı : Ail blanc
Kaynak: ilkvahiy.net http://forum.ilkvahiy.net/kastamonu/kastamonu-taskopru-sarimsagi-ve-faydalari-22399/
İtalyanca’sı : Aglio comune
Rusça’sı : Tschesnok
SARIMSAĞIN FAYDALARI
Sarımsak çok eski yıllardan beri tıbbi
amaçlarla ve özellikle antimikrobiyel etkisi
nedeni ile kullanılmaktadır. Ancak sarımsak
son yıllarda bu özelliği yanında kolesterolü
düsürücü, toksik etkiyi önleyici, sinir sistemini
düzenleyici, kanser önleyici kalp dolasımını
düzenleyici etkisi nedeniyle yaygın olarak
tüketilmektedir. Sarımsağın antimikrobiyel
etkisi çok etkili antimikrobiyeller gibi genis
spektrumludur. Sarımsağın antimikrobiyel
etkisi “Allicin” adlı madde ile ortaya
çıkmaktadır. Allicin, sarımsak disi ezildiği
zaman “allinaz” enzimi ile meydana
gelmektedir.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (33 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|